Kayıtlar

BİR SABAH UYANDIM, ARTIK SAĞIRDIM

Resim
Eşim bir kitap kurdudur, benden çok kitap okur. Tanıdığım herkesten çok kitap okur aslında. Okuduktan sonra da bir anlatma hissi doğar, anlatır. Eskiden herkesten çok bana anlatırdı, şimdi o vakti bulamıyoruz bilindik sebeplerle. Bana anlattıkları arasında iki kitabı hatırladım şimdi: Jose Saramago’nun "Körlük" ve şu anda okuduğu Yunanca "Komik Bir Salgın" kitabı. Her ikisi de, insanlar arasındaki bulaşıcı bir hastalığı anlatır. Biri körlüktür. Bir şehirde bir adam bir sabah kör olur, sonra dokunduğu herkes kör olmaya başlar. Hayatın kendi içindeki diğer körlüğü anlatmaya çalışır aslında. Diğeri ise Komik Bir Salgın. Bir şehirde bir adam bir sabah gülmeye başlar, sonra şehirdeki herkes gülmeye başlar. Bu da hayatın içindeki başka bir körlüğü anlatıyor. Ben de bu sabah sağır oldum. Bildiğiniz sağırlık... Bir sabah uyandım ve hayatım bir uğultudan ibaretti artık. Cırcır böcekleri beynimin içine girmiş benden intikam alıyorlardı. Çay kaşığı cam bardağa değ

KENTE KARŞI ASIL SUÇ OYUMUZUN ÇALINMASIDIR

Resim
Demokrasi ve kent ilişkisi uzunca bir zamandır birbiriyle birlikte anılan iki kavram olmuştur.  Kentin oluşumu ve gelişimi konusunda olduğu kadar; demokrasinin gelişimi konusunda da her iki kavrama birden başvurmak gerekmektedir. Fakat her ikisi de insan olmadan, insanı merkezine koymadan konuşulamaz. Georges Burdeau “demokrasi yalnızca bilimsel bir analizin konusu değil, aynı zamanda milyonlarca birey için bir birlikte yaşama biçimi ve onların herbiri için insanca isteklerine bir cevap imkanıdır” derken buna işaret etmektedir. Demokrasi kent yaşamı için artık vazgeçilmez unsurdur. Sadece insanı tanımlamak, insan ilişkilerini düzenlemek için değil; aynı zamanda kent mekanını inşa etmek için, mekanları inşa ederken o mekanların kent yaşamını nasıl düzenleyeceğine karar vermek için, kent yaşamının insan odaklı bir hale gelmesi için vazgeçilmez bir unsurdur. Böylece kent artık karar vericilerin kim olduğu noktasında bir başka tartışmanın da odağı olmuştur.  Kentli hakları, ken

NEW YORK YAPTI, BİZ DE YAPARIZ.

Resim
--> Amerikan hayalinin ve kapitalizmin kalbi New York olarak biliniyor. Amerika’nın bu en önemli şehrinde Demokratlar en son belediye başkanlığını 1989 yılında David Dinkins ile kazanmıştı. Rudy Giuliani ve üst üste 3 dönem başkanlık yapan Michael Bloomberg’in dönemlerini kapsayan yirmi yıl boyunca da sağcı Cumhuriyetçiler tarafından yönetiliyordu. Demokratların adayı Bill de Blasio 5 Kasım 2013 tarihinde yapılan yerel seçimlerin ardından rakibine büyük bir fark atarak belediye başkanlığını kazandı ve 1 Ocak 2014’de yemin ederek görevine başladı. Cumhuriyetçi rakibine yüzde 49 fark atıp oyların yüzde 73’ünü alarak seçimi kazanan Blasio New York’un 109. Belediye başkanı oldu. 20 yıl sonra New York’un başına geçen ilk Demokrat Partili olan Blasio, görevi devralırken yaptığı konuşmasında birlik mesajı verdi: “ Şehrimizde yaşayan insanların umutlarına hayat vereceğiz. Bir şehir olarak başarılı olacağız. Bunun kolay olmayacağını biliyoruz. Bunun için toplanmamız gereki

POLİTUS DERGİSİ 9. SAYI

Resim
POLİTUS 9: KENTE KARŞI SUÇ ALİ NECATİ KOÇAK KENTE KARŞI SUÇ: OYUMUZUN ÇALINMASIDIR EVRİM COŞAR BİLGİN SOLA GEÇ, ARKAMDAN GEL DENİZ UZTOPAL FRANSA'DA SOSYALİST PARTİ NEDEN YENİLDİ? FULYA KOÇAK SABRIMIZ DOLDU AMA KAMPANYA GÜZEL OLDU SELAMİ İNCE KİEV OLİGARKLARA GANİMET DAĞITIYOR CÜNEYT GÖKSU BOLİVAR'DAN CHAVEZ'E, MARTİ'DEN FİDEL'E VE ATATÜRK'E ------------------------------------------------------------------------------------- D O S Y A : K E N T E  K A R Ş I  S U Ç SEÇİL ERDEM FIRAT KENT SÖZLÜĞÜ İLHAN TEKELİ: KENTE KARŞI SUÇ YOK, İNSAN HAKLARI İHLALİ VAR MURAT KARAYALÇIN: KENT İNSANI KARAR SÜRECİNE KATILMIŞ MIDIR, ONA BAKARIM MİTHAT ARMAN KARASU KENTE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR VE SİYASAL YOZLAŞMA CİHAN UZUNÇARŞILI BAYSAL ZORLA TAHLİYELER: KENTE KARŞI İŞLENEN SUÇ MU, KENTLİNİN İHLAL EDİLEN İNSAN HAKLARI MI? KORAY DOĞAN URBARLI KENTA KARŞI İŞLEDİĞİMİZ EN BÜYÜK SUÇ: KENTİ SADECE İNSANIN SANMAK ALİ HAYDAR FIRAT KENTİ İNSAN ÜZERİNDEN TANIMLAMAK: KENTLİL

POLİTUS DERGİSİ 8. SAYI

Resim
POLİTUS 8:KIZLI ERKEKLİ YENİ MUHAFAZAKARLIK --------------------------------------------------------------------------------------- ALİ HAYDAR FIRAT AYAKKABI KUTUSUNDAN ÇIKAN "YENİ MUHAFAZAKARLIK" ALİ NECATİ KOÇAK NEW YORK YAPTI BİZ DE YAPARIZ SELAMİ İNCE AKP-İSLAM DÜŞMANI PARTİLER İTTİFAKI CÜNEYT GÖKSU ANTİ EMPERYALİZM’E KARŞI: ABD - VENEZUELA İLİŞKİLERİ FULYA KOÇAK KAVAFİS 150 YAŞINDA KORAY DOĞAN URBARLI VARŞOVA'DAN GELEN SES: YA İKLİM DEĞİŞTİRECEĞİZ YA DA SİSTEMİ! EVRİM COŞAR BİLGİN SEÇİMLERDE EVCİLİK OYUNU  --------------------------------------------------------------------------------------- D O S Y A: KIZLI ERKEKLİ YENİ MUHAFAZAKARLIK SEÇİL ERDEM FIRAT “KIZLI ERKEKLİ” MESELESİNİN ARDINDAKİ DÜŞÜNCE DÜNYASI KEMAL KILIÇDAROĞLU: BAŞBAKANIN  GENÇLERE VERECEĞİ SON DERS, AHLAKTIR MENDERES ÇINAR TOPLUM MUHAFAZAKARLAŞMAYI NORMALLEŞME OLARAK GÖRÜYOR ALİ HAYDAR FIRAT OTORİTER MUHAFAZAKARLIK HANDAN KOÇ YENİ MUHAFAZAKÂRLIK BİR TÜR YENİ FAŞİZMDİR LEVENT ÜZÜMCÜ OĞLUM,

POLİTUS DERGİSİ 7. SAYI

Resim
SEÇİL ERDEM FIRAT SEKİZ ŞERİTLİ FELAKET KAPIDA SELAMİ İNCE ALTIN ŞAFAK KAPİTALİST KRİZİN ÜRÜNÜ KORAY DOĞAN URBARLI ALMANYA SEÇİMLERİ: KİM KAZANDI, KİM KAYBETTİ? ÇAĞATAY EREN ALMANYA SEÇİMLERİNİN ARKA YÜZÜ KÖPRÜLER KURAN ADAMIN ARDINDAN EVRİM COŞAR BİLGİN ÇIRAĞIN FİKİRLERİ -------------------------------------------------------------------------------- D O S Y A : Ş E H İ R L E R   V E   K E N T L E R ALİ NECATİ KOÇAK ŞEHİRLER VE KENTLER MEHMET ALİ KILIÇBAY ÖZGÜRLÜK OLMADAN MEDENİYET OLMAZ SAVAŞ ZAFER ŞAHİN ŞEHİR KENT AYRIMINDAN MUHAFAZAKARLIK İNŞASI OLMAZ ALİ HAYDAR FIRAT İLHAN GÖĞÜŞ BİR KENTİN İFLASI VE ALINMASI GEREKLİ DERSLER AYŞE MERVE ÖZDEN ASİ ŞEHİRLER MICHAEL AIKEN, GUIDO MARTINOTTI İTALYAN KENTLERİNDE SOLA YÖNELİŞ VE KENTSEL KAMU POLİTİKALARI -------------------------------------------------------------------------------- CÜNEYT GÖKSU, KAYA GÜVENÇ, ALİ RIZA AYDIN, BİLİŞİM VE HUKUK GÖNÜLLÜLERİ SEÇSİS SİSTEMİ HAKKINDA BAZI DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER

ŞEHİRLER VE KENTLER

Resim
Başbakanın 17 Ocak 2013 tarihli konuşmasının bir işaret fişeği olduğu belliydi. Daha Gezi parkı olayları olmadan, açıklamanın kendisi bir tehdit, bir ayrıştırma, bir meydan okumaydı. “ Bölünmüş toplum ” tanımı Arendt Lijphart’a ait: homojen bir toplumsal yapısı bulunmayan, din, dil, ırk gibi temel değerlerde derin ayrımlarla bölünmüş toplumları ifade ediyor. Bu tür toplumlarda yeni bir demokrasi biçimi öneriyorlar. Amaç herkesi içine alabilecek, herkesin kendini ifade hakkını güçlendirecek bir yönelimde olmak. Yani bölünmeyi derinleştirmek yerine birarada olabilmeyi güçlendirecek kanallar açabilmek. Türkiye’ye de önerilen ve “ ortaklık demokrasisi ” adı verilen modelin temeli toplumun gerçekten bölünmüş bir toplum olduğu kabulüdür. Ayrımın derin ve uzlaşmaz bir biçimde katmanlara ayrılmasıdır. Bu katmanların varlığını sorgularken önümüze öncelikle Kürt-Türk ayrımı geliyor. Uzunca bir dönemdir bu sorunun çözümüne ilişkin bir anlayış aranmasına rağmen adına barış süreci denen bu süreçl

GECE SİMİDİ

Resim
Foça, Yeni Foça 1990 yılında tanıştığımız bir tane Foça vardı. Kendisinin nam-ı diğer Eski Foça olduğunu yıllar sonra öğrendik. Bizim için eskisi de yenisi de aynı Foça'ydı. Hatırlıyorum Hakan, Feridun ve Yüksel ile gezintiye çıkmıştık. Feridun arabasına portatif masa sandalye takımını oturtmuştu, Yüksel'de buna takıma uyar diye Sucuk-ekmek ile vazgeçilmez ekürisi mangal'ı ekledi. Foça önerisini Hakan'la Fero yapmışlardı. Feridun o yıllarda çokça uzun yola çıktığından arabada sağlam müzik "kaset"leri mevcuttu. Fero'nun liste başı Phill Collins eşliğinde yola çıktık. Önce Foça'da gezdik sonra eskisiyle yenisi arasında bir boş tepede denize (ve küçük bir adaya) nazır karargah kurup sucuk-ekmek ve soğuk biralar eşliğinde keyifli bir mangal yapmıştık. Sonra 1995'de burada 40 arkadaşla 10 Kasım'a denk gelen 4 günlük bir kamp yapmıştık. Belediye başkanı Nihat Dirim'di. Gece Simidi Yıllar geçti tekrar kamp mevzuu ile yeniden yolumuz Foça

ÖZAL'IN MEZARI NEDEN AÇILDI (YA DA ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ?)

Resim
Bu kadar önemli gündem maddelerimiz varken, birden Turgut Özal’ın mezarı, otopsisi ve sonuçlarını konuşurken bulduk kendimizi. Zehirlendi mi, öldürüldü mü derken mezarı açıldı. Önce zehir bulundu, sonra kayboldu. Adlitıp sabah zehirlenmiş tanısı koydu öğleye varmadan “olur mu canım zehirlenme yok” dedi. Bir süre gündeme eskortluk yaptı, sonra bitti. Zehirlenme vardır diyemeyiz yoktur da diyemeyiz diyen bir rapor çıktı. Rapor gerçekten çok uzun sadece sonuç bölümü bile 12 sayfa. Peki bir şey diyemiyorsak eniştem bizi niye öptü? Özal’ın ölümünü hatırlayanlar vardır. Herşey bugüne ne çok benziyordu… Özal 17 Nisan1993 yılında öldü, ölümünün üzerinden neredeyse 20 yıl geçmiş. Özal güçlü bir Cumhurbaşkanıydı.  Mesut Yılmaz'ın 15 Haziran 1991'de ANAP Genel Başkanlığına seçilmesinden sonra Özal artık partiyi yönlendiremiyordu. O nedenle projelerine parlamentodan destek bulamıyordu. 20 Ekim 1991'de yapılan genel seçimlerde de DYP birinci parti olmuş, Başbakanlık Süleyman

POLİTUS DERGİSİ 5. SAYI: ÇOĞULCULUK

Resim
POLİTUS DERGİ SAYI:5 ÇOĞULCULUK ORTAKLIK DEMOKRASİSİ ALI NECATI KOÇAK ÇOGULCULUK ANTI-KAPITALIST HATTA GEREKLIDIR HÜSEYIN YILMAZ ISPANYOL PIYASALARINI KAPATMAK BERCAN AKTAS BIR SYRIZA GÜZELLEMESI OYA HAZAL ÖZDEN HOLLANDE'DAN FRANSIZ ÖPÜCÜGÜ SELAMI INCE FRANSA'DAN YENI SOSYAL DEMOKRASI ATAGI BAHAR TEKIN KUZEY REN VESTFALYA SEÇIMLERINE BIR BAKIS CÜNEYT GÖKSU IRLANDA'NIN "BIZIM CHE'SI"... EVRIM COSAR BILGIN SOL ESTI, SAG KENDINDEN GEÇTI AYSE MERVE ÖZDEN BIR IZLANDA MASALI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . D O S Y A: ORTAKLIK DEMOKRASISI AREND LIJPHART OYDASMACI MODEL RIZA TÜRMEN 'ORTAKLIK' DEMOKRASISI TARHAN ERDEM AK PARTI'NIN GÜÇSÜZ YANI: YÖNETIM SISTEMI RIZA TÜRMEN AKP'NIN YAPTIGI ÇOGUNLUGUN TAHAKKÜMÜDÜR SEBNEM OGUZ ÇOGULCULUK YAPISAL OLARAK MÜMKÜN DEĞİLDIR . . . . . . . . . . . . . . . . . . .