Medya-2
Son yıllarda medyada magazin haberciliği diye bir habercilik tipi türedi. Bu hareketin öncüleri ise yazılı basında Ertuğrul Özkök, televizyonda ise Reha Muhtar oldu. Haberin özünün ikinci plana atıldığı, haberin verilişinin ise birinci plana çıktığı, ciddi haberlerdense daha light haberlerin kullanıldığı bir dönem.
Özellikle tv'de Reha Muhtar'ın ana haber sunduğu zamanlarda verdiği haberler zamanında çokça eleştirildi, bol ajitasyonlu, içerik olarak bomboş haberler ana haber kuşağında yer buluyordu. Fakat şu an neredeyse bütün kanallar aynı şekilde ana haber vermeye başladı. Zamanında Reha Muhtar'ın anti-tezi olarak görülen ve ciddi haberciliğin Türkiye'deki temsilcilerinden sayılan Ali Kırca bile inanılmaz derecede saçma sapan konuları ana habere konuk etmeye başladı. Dizi tanıtımları, kaset tanıtımları ana haberde yapılmaya başlandı. Özellikle şehit haberleri sonrasında şehidin anne-baba ve eşinin halleri hüzünlü müzikler eşliğinde dakikalarca verildi.
Gazeteler kısmında ise magazin sayfaları daha geniş yer almaya başladı, köşe yazarları daha çok magazin yazmaya başladı.
Bütün bu dönüşüm de halk bunu istiyor, sonuçta televizyonlar da gazeteler de kar etmesi gereken kurumlar denilip meşrulaştırılmaya ve çaktırmadan bu magazinleşmenin suçu halka yıkılmaya çalışıldı ve hala çalışılıyor.
Bu magazinleşmenin son örneğini ise internet medyacılığında görmek mümkün. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte çoğu insan gazeteleri internetten okuyor. Özellikle Doğan medyasının gazetelerinin internet siteleri adeta erotik siteler gibi. Sürekli olarak şunun fotolarını görmek isterseniz tıklayın tarzı haberler çıkıyor. Ayrıca, muhtemelen tıklanma sayısı üzerinden reklam aldıkları için sürekli inanılmaz iddialı manşetler atıyorlar. Sonra insan merak edip tıkladığı zaman çıkan haberin atılan manşetle ilgisinin olmadığı ortaya çıkıyor. Bir nevi insanları kandırıyorlar. Ama kimin umurunda, tıklanma amaçlarına ulaşmış oluyorlar.
Sonuç olarak, medyanın magazinleşmesinin Türkiye için sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Kim ne derse desin, medya ne kadar para kazanmaya çalışırşa çalışsın, çok sorunlu bir ülkede yaşıyoruz ve bu sorunların çözümü için sağlıklı işleyen bir medya şart.
Özellikle tv'de Reha Muhtar'ın ana haber sunduğu zamanlarda verdiği haberler zamanında çokça eleştirildi, bol ajitasyonlu, içerik olarak bomboş haberler ana haber kuşağında yer buluyordu. Fakat şu an neredeyse bütün kanallar aynı şekilde ana haber vermeye başladı. Zamanında Reha Muhtar'ın anti-tezi olarak görülen ve ciddi haberciliğin Türkiye'deki temsilcilerinden sayılan Ali Kırca bile inanılmaz derecede saçma sapan konuları ana habere konuk etmeye başladı. Dizi tanıtımları, kaset tanıtımları ana haberde yapılmaya başlandı. Özellikle şehit haberleri sonrasında şehidin anne-baba ve eşinin halleri hüzünlü müzikler eşliğinde dakikalarca verildi.
Gazeteler kısmında ise magazin sayfaları daha geniş yer almaya başladı, köşe yazarları daha çok magazin yazmaya başladı.
Bütün bu dönüşüm de halk bunu istiyor, sonuçta televizyonlar da gazeteler de kar etmesi gereken kurumlar denilip meşrulaştırılmaya ve çaktırmadan bu magazinleşmenin suçu halka yıkılmaya çalışıldı ve hala çalışılıyor.
Bu magazinleşmenin son örneğini ise internet medyacılığında görmek mümkün. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte çoğu insan gazeteleri internetten okuyor. Özellikle Doğan medyasının gazetelerinin internet siteleri adeta erotik siteler gibi. Sürekli olarak şunun fotolarını görmek isterseniz tıklayın tarzı haberler çıkıyor. Ayrıca, muhtemelen tıklanma sayısı üzerinden reklam aldıkları için sürekli inanılmaz iddialı manşetler atıyorlar. Sonra insan merak edip tıkladığı zaman çıkan haberin atılan manşetle ilgisinin olmadığı ortaya çıkıyor. Bir nevi insanları kandırıyorlar. Ama kimin umurunda, tıklanma amaçlarına ulaşmış oluyorlar.
Sonuç olarak, medyanın magazinleşmesinin Türkiye için sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Kim ne derse desin, medya ne kadar para kazanmaya çalışırşa çalışsın, çok sorunlu bir ülkede yaşıyoruz ve bu sorunların çözümü için sağlıklı işleyen bir medya şart.
Yorumlar